İlk Katre!

 

Misâfir-hâne-i dünyâda hân-ı gussa-zâdımdur
Libâs-ı âfiyet merdûd-ı çeşm-i şu'le-zâdımdur
 Fuzûlî  

Nefes

   Hayat, onu ne kadar anladığımızdan ve anlattığımızdan bağımsız gerçek. Yaşam ne kadar sürdürdüğümüzden ve ne için sürdüğünden vareste bir doğal. Olgu olamayacak kadar mucize. Mit olamayacak kadar gerçek. Öte dünya canlısının ilk ve sonu. Ben’in sonradan bilgisine vakıf olan bizler acaba Ben’den ayrımıyız. Ve dahi ayrıysak o zaman ben nedir ki hayata nasıl izale edeceğiz? Hayat derken; “şayet yalnızca üretebildiğimiz bir şeyi gerçek manada tanıdığımızı iddia edebiliyorsak, şu an itibariyle bizler hayatın ne olduğunu bilmemekteyiz. Hatta hayat formunun mahiyeti/neliği hakkında bütünüyle doğru bir tanım getirebilecek konumda da değiliz.” İçinde bulunduğu Küre’yi(hayatı) daha tanımlayamazken nedir insanın idrakine sunulan gizem?

            İlk Boya

   Bay hiç kimse/Mr. Nobody kadar müdrik değiliz ki hayatın alternatifine yorulsak. Film yaşamın tercihlerini bilmem kaç vecih ile öne sürse de hayatın ne mahiyetine ne de hüviyetine atıf var. Bizde acaba Pierre Lepin gibi tüm gizemini muhafaza ettiğini mi söylesek. “Bilgisizliğimiz, hayat hakkında verebileceğimiz her açıklamanın, onun hakkında içgüdüsel olarak bildiklerimizden daha az anlaşılır olmasını sağlamaktadır.” Bildiklerimiz derken? Neyi biliyoruz biz Âdemoğulları? Ya da ne kadar? Hayatı soruyoruz ama daha belirgin olan ölüm ile aramız nasıl? Zıttı ile bilgimizi yinelediğimiz şu alemde ölüm ne ifade ediyor? Aslında tüm problemde bu. Öte dünyaya ait olduğumuzu idrakten uzak kalıyoruz. Meta. Yahut Mâ ba'de.

           Tekrar pahasına sordu bilge

   Ruh ve bedenin arasında, dünya ve ahirin kıyısında, iyi ile kötüyü nice ayırt etme cetveliyle doğru ve yanlış çizgisi, güzel ve çirkin estetiğiyle tüm sırlara matuf bir canlı. İnsan. Nam-ı diğer yaratılmışların en şereflisi. Teklife (Kur’an 33/72) mazhar ve muhatap olmuş o canlı “mükellef” ve dahi Elest bezminde verdiği peymana binaen de “mesul”. Teklif nedir? keyfiyeti nelerdir? Ne soruldu bize de “evet” dedik hep bir ağızdan? Bu dünyanın “gölge”sinde soluk alıp yoluna giden bir “salik”. Asıl yurt nerede ve nasıldır? Onu ne kadar bekleriz? Ne kadar da özleriz?

            Müdrik’in aynasına yansıyan

   Bir gerçeklik kurguluyoruz aklımızdan. Aksini sunmak kaydıyla. İyi karşısında kötü ile, doğru zıttı yanlışla beraber ve güzelle çirkin. Düalizm. Hayat ve ölüm. Ne kadar yaşarsan yaşa bir an hükmünü asla geçemeyecek ölçüde olan bu dünya hayatında insan gayesini bilir ve bu değerlerce yaşarsa bir anlamı oluyor. “Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.” Buyuran bir Peygamberin ümmeti olarak soğuğu inşa eden nasıl sıcaklığın düşmesiyse hayatın değeri ölümün bilinci iledir. Belki bir manada ecdadın mezarlarını herkesin görebileceği yere yapması buna yorulabilir…

             Bilge cevap verdi!

   Genellikle “ruhun bedenden ayrılması suretiyle kişinin maddî hayat kaynağını yitirmesi” şeklinde tanımlanan ölüm ve ölüm sonrası hakkındaki algılama, inanış ve uygulamalar kültürden kültüre, devirden devire değişmektedir.

   Ölüm mukadder ise de insanın dünyaya gelmesinin amacı ölmek değil yaşamaktır. Allah, ruhundan üfleyip halkettiği ve şuurla bezediği Âdem’in nesline aslında ebedî hayat vermiştir. Ancak hayat iki devreye ayrılmış olup ilk devre bir tür eğitim ve sınav, ikincisi ilk devrede elde edilen sonuçların şekillendireceği ebediyet sürecidir. Ölüm hayatın bu iki dönemini birbirine bağlayan ve insanı ebedîleştiren bir araçtır.[1]



             Söz sükûta erdi

“Halk ölüm sandıgı hoş-vuslat imiş ey Hakkî
Îd-i ekberdir o sanma ki memâtım geldi.”

 

Sevgi ve hürmetlerimle selam derim…

 

Devamı gelecek…



[1] https://islamansiklopedisi.org.tr/olum#2-islamda-olum

Yorumlar

  1. Başarılı bir yapıt teşekkür ederim ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Ağzına Yüreğine Kalemine Sağlık Der Rabbim Başarılarını Göstersin Aziz Dostum ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun dostum benim. Teşekkür ederim.

      Sil
  3. Sagolasın kardeşim, eline emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun. Teşekkür ederim.

      Sil
    2. Kardeşim eline yazına sağlık senden ricam halk dilinde kullanmağımız kelimeleri açıklama olarak sona ekleyebilirsen Anlama ve anlaşılma konusunda daha iyi olacağı kanaatindeyim.

      Sil
    3. Teşekkür ederim dostum benim. Çok güzel söyledin. Not ekleyeceğim inşallah

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

"Bir Vicdan Muhasebesi"

Tövbe; İnsan Olabilmekte Anahtar Kavram

Hakka kötürüm olmak I